21 Ağustos 2013'te Suriye'nin başkenti Şam'da Kimyasal Silah kullanılmış ve BM raporuna göre 1400 civarında sivil bu saldırıda hayatını kaybetmiştir.
Rapor özetle şu bilgileri içermektedir;
- Aralarında hastaların, kurbanların, sağlık ve ilk yardım çalışanlarının da bulunduğu hayatta kalan 50'den fazla kişiyle görüşülmüş
- Mühammat ve parçaları belgelenmiş
- Zehire maruz kalıp sağ kurtulanlardaki bulgular incelenmiş
- Biyomedikal (saç, idrar ve kan) örnekler toplanmış ve analiz edilmiş
- 30 civarında toprak ve çevre numunesi toplanmış ve analiz edilmiştir.
Sonuçta ulaşılan analitik gerçekler şunlardır;
- Toprağa saplanmış ve patlamış halde kimyasal malzemeyi taşıma kapasitesine sahip halen üzerinde sarin gazı bulaşığı olan karadan-karaya füzeler bulunmuştur;
- Roketin etki alanı içinde hayatta kalanların bulunduğu bölge yakınlarında çevrenin sarin gazı ile kirlendiği tespit edilmiştir;
- Sağ kurtulan birçok kişide açıkça organofosfor bileşiği zehirlenmesi tanısı ve zehirlenme belirtisi bulunmuştur;
- Hayatta kalanlardan alınan kan örneklerinin neredeyse tamamında sarin ve sarin izleri pozitiftir.
Ayrıca sarin gazını taşıyan roketler, başlıkları, tipleri, menzilleri, düşüş açıları, atıldığı nokta tespiti için yapılan balistik incelemeler sonucu roketlerin Şam yakınında bulunan 4. Kolordudan atıldığı tespit olunmuştur.
Esed rejiminin elinde yüzlerce ton kimyasal gaz bulunduğu biliniyor ve hatta bunların imhasını Esed de kabul ettiği halde halen Türkiye'de Esed yanlısı bazı kesimlerin kafasını kuma gömen devekuşu misali Kimyasal Gazın muhalefet tarafından kullanıldığını iddia etmeleri yükselen Türkiye'nin imajını karalama çalışmasından öte gidememektedir.
Reyhanlı bombacısı ve Banyas katliamı sorumlusu eli kanlı Mihrac Ural (takma adı Ali Keyyali) ve onun Türkiye'deki uzantısı terör örgütü THKP-C Acilciler artığı bir kesimin (bugün Hatay'ın Türkiye'den ayrılması amacıyla Suriye'de çalışan 'Mukavama Suriyye / Suriye Direnişi' adlı Şebiha örgütü, 'İskenderun Sancağı'nın Kurtuluşu için Halk Cephesi' ve 'Hatay Kurtuluş Cephesi' adlı örgütlerin) internet üzerinden Kimyasal Silahın Türkiye'den Suriye'ye sokulduğu ve hatta sokan kişilerin SADAT A.Ş. ile irtibatlı oldukları yalanını uydurmaları, çamur atma ve karalama çalışmasında yalnız olmadıklarını ve SADAT A.Ş. misyon ve vizyonundan korkan bazı kesimlerle elele tutuştuklarını göstermektedir.
SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnş. San. ve Tic. A.Ş. kimyasal, nükleer, biolojik kitle imha silahları ve sivil halka karşı silah kullanımına kesinlikle karşıdır. Kimyasal silah sattığı iddia edilen kişileri tanımamaktadır ve irtibatı da olmamıştır. Bunun yanı sıra SADAT A.Ş.'nin (kimyasallar da dahil olmak üzere) hiçbir silah ve mühimmat satışı veya satışa aracılığı söz konusu olmamıştır. Kamuoyunun bilgisine sunulur.